İngilizce konuşulan bir ülkede restoranda sipariş vermek, dil öğrenenler için hem heyecan verici hem de biraz zorlu bir deneyim olabilir. Ancak, doğru ifadeleri bilirseniz, bu süreç hem kolaylaşır hem de İngilizce pratik yapmak için harika bir fırsata dönüşür. Bu rehberde, restoranda İngilizce konuşmayı kolaylaştıracak diyaloglar, cümleler ve ipuçlarını bulacaksınız.

1. Restorana Giriş ve Rezervasyon Kontrolü

Bir restorana girdiğinizde genellikle host ya da garson sizi karşılar ve rezervasyonunuz olup olmadığını sorar. İşte bu durumda kullanabileceğiniz diyaloglar:

Diyalog 1: Rezervasyon Var 

Host: Good evening. Do you have a reservation?
Siz: Yes, I have a reservation under the name Ryan.

Diyalog 2: Rezervasyon Yok

Host: Good evening. Do you have a reservation?
Siz: No, we don’t. Do you have a table for two?
Host: Let me check. Yes, we have a table available. Please follow me.

Diyalog 3: Bekleme Durumu

Host: I’m sorry, but we are fully booked right now.
Siz: How long is the wait?
Host: Approximately 20 minutes.
Siz: That’s fine. We’ll wait.

2. Masaya Yerleşme ve Menü İncelemesi

Masaya oturduğunuzda garson size menüyü getirir. Menüye göz atarken bazı terimlere aşina olmak işinizi kolaylaştırır.

Yemek Türleri ve İlgili Kelimeler:

• Appetizer / Starter: Başlangıçlar
• Main Course / Entrée: Ana yemek
• Dessert: Tatlı
• Beverages: İçecekler
• Specials: Günün özel yemekleri

Diyalog: Menü Hakkında Soru Sorma

Garson: Would you like to hear today’s specials?
Siz: Yes, please.
Garson: We have grilled salmon with lemon butter sauce and a creamy mushroom risotto.
Siz: That sounds delicious!

3. Sipariş Verme

Sipariş verirken net ve kibar bir şekilde konuşmanız önemlidir. İşte birkaç örnek:

Diyalog 1: Doğrudan Sipariş Verme

Garson: Are you ready to order?
Siz: Yes. I’d like the steak medium rare, please.
Garson: And for your side?
Siz: Mashed potatoes, please.

Diyalog 2: Menüde Değişiklik Yapma

Siz: Could I have the pasta without cheese?
Garson: Of course. Would you like extra vegetables instead?
Siz: Yes, that would be great.

Diyalog 3: Çocuk Menüsü Siparişi

Siz: Do you have a kids’ menu?
Garson: Yes, we do. Here it is.
Siz: I’ll have the chicken nuggets and fries for my son.

4. Yemek Sırasında İletişim

Yemek sırasında garsondan bir şey istemeniz gerekebilir. İşte bazı ifadeler:

Diyalog: Ekstra İhtiyaçlar

Siz: Excuse me, could we get some more water, please?
Garson: Of course. I’ll bring it right away.

Diyalog: Bir Sorun Olduğunda

Siz: I’m sorry, but this isn’t what I ordered.
Garson: Oh, I apologize. Let me fix that for you.

5. Hesap İsteme ve Ödeme

Yemeğinizi bitirdikten sonra hesabı isteyebilirsiniz.

Diyalog: Hesap İsteme

Siz: Could we have the check, please?
Garson: Certainly. I’ll bring it to you in a moment.

6. Restorandan Ayrılma

Restorandan ayrılırken kibar bir şekilde teşekkür etmeyi unutmayın.

Diyalog: Ayrılma

Siz: Thank you very much. The food was excellent.
Garson: We’re glad you enjoyed it. Have a great evening!

Restoran İngilizcesi için İpuçları

1. Anahtar Kelimeleri Öğrenin: Menüde sıkça karşılaşacağınız kelimeleri öğrenin.
2. Pratik Yapın: Bu diyalogları arkadaşlarınızla veya bir dil uygulamasıyla çalışabilirsiniz.
3. Gülümseyin: Kibar bir tavır ve güler yüz, iletişimi kolaylaştırır.

Sonuç

Bu rehberle, İngilizce konuşulan bir restoranda sipariş verme, garsonla konuşma ve hesap isteme gibi durumlarla kolayca başa çıkabilirsiniz. Unutmayın, pratik yapmak dil öğrenmenin anahtarıdır! Daha fazla İngilizce öğrenme kaynağı için Enwa Dil Akademiyi takip edin!

Enwa Dil Akademi İle İngilizce Öğren